Akhisar Hürriyet Mahallesi’nde 1 Nisan 2013 günü meydana gelen cinayetin karar duruşması verilen ağırlaştırılmış müebbet hapsi sonrası hayatını kaybeden Gülşah Kurban’ın ailesi ve Kadın Cinayetlerini Durdurma Platformu bir basın açıklaması yaptı.

Cinayeti işlediği kesinleşen Musa Mergen’in Gülşah Kurban’ı 1 Nisan 2013 günü çalıştığı işyerinden çıkarak takip etmesi sonucu Millet Camii mevkiinde konuşmak üzere cinayetin işlendiği alana götürdüğü ve burada boğarak öldürdüğü bildirildi.

Mahkeme sonrası Akhisar Adliyesi önünde basın mensuplarına demeç veren Gülşah Kurban’ın ablası Deniz Serin ise yaptığı konuşmada “Kardeşim elbette geri gelmeyecek ama o yaşayan bir ölü olarak içerde kalacaktır ve çıkamayacakta. Umarım bunu bozmaya çalışmazlar inşallah da bozamazlar. Adalet yerini buldu, teşekkür ediyorum. Kardeşim rahat yatsın yerinde, en azından hakkını savunmaya çalıştık elimizden geldiğince yerinde rahat uyusun mekanı cennet olsun, başka hiçbir şey demiyorum. Yaşasın adalet. Umarım görüyordur bizi hissediyordur da. Onun hakkını aradık, aradık da daha bitmedi. Daha ona yardım edenlerin de davası olacak herşey olacak. Bu bir değil yani. Sadece öldürenin işi bitti. Ama öldürene yardım edenler hala dışarda” dedi.

Cinayeti işleyen Musa Mergen’in ailesinden de şikayetçi olduğunu belirten Anne Nuray Kurban “İnşallah başka kadınlar ölmesin, başka cinayetler işlenmesin, başkan evler ocaklar yanmasın diyorum. Ailesinde de şikayetçiyim, onlar bu cinayete ortak olmuştur” dedi.

Adaletin yerini bulduğunu kaydeden Kadın Cinayetlerini Durdurma Platformu sorumlusu Sanem Deniz Kural Kaybettiğimiz bütün kadın kardeşlerimizin aileleri aslında adalet için mücadele ediyorlar. Bu tüm Türkiye’de yürütülen bir mücadele, bizim Eylül ayı içerisinde takip etiğimiz dördüncü davadan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası çıktı. Bu çok önemli, bu konuda yürütülen mücadelenin bir kazanımı bu. Gerçekten bütün kadın cinayetlerinin bu şekilde sonuçlanması gerekiyor. Aslında bu kararın yasada yer alması gerekiyor. Gülşah Kurban kardeşimizin de katilinin almış olduğu bu ceza adaletin yerini bulduğunu gösteriyor aslında bize. Ama tabiki mücadelemiz bununla bitmiyor, daha devam ediyor. Gülşah kardeşimiz mesela koruma altında öldürülen bir kadın kardeşimiz. Bu nedenle görevini uygulamayan idari sorumlular ile ilgili hukuki mücadele olsun gerekli yerlerdeki mücadelemiz sürecek. Bu kararlar çok önemli, hepsi kadınların hanesine artı olarak yazılıyor. O yüzden bu bütün mücadelemizin peşindeyiz. Davaları takip etmeye devam ediyoruz. Yasalarda da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yerini bulana kadar yine kaybettiğimiz kadın kardeşlerimizin aileleri ile beraber mücadelemizi sürdüreceğiz.