Türk-Eğitim-Sen Akhisar İlçe Temsilciliği başkanı Cihan Küçükaydın, yönetim kurulu üyeleri ve Sendika üyeleriyle birlikte, temsilcilik lokal binasında yaptığı basın açıklaması ile 2014-2015 Eğitim ve Öğretim yılını değerlendirdi.

Cihan Küçükaydın’ın okuduğu basın açıklamasının tam metni;

Değerli Basın Mensupları, Değerli Katılımcılar, Değerli Akhisar halkı. Bugün 16 Eylül 2014. Dün 2014-2015 Eğitim-Öğretim yılının ilk gününe bütün öğrencilerimiz gibi biz öğretmenler ile beraber idari ve yardımcı hizmetler kadrosundaki tüm eğitim çalışanları okullarımıza büyük bir heyecan ve coşku ile gittik ve öğrencilerimize kavuşmanın mutluluğunu yaşadık. Biz eğitim çalışanları olarak 13 Haziran tarihinde öğrencilerimizi tatile gönderirken Milli Eğitimdeki yerel ve genel sorunların 15 Eylülde çözümlenmiş olmasını dilemiştik. Fakat ne yazık ki yaz tatili süresince yaşananlar hiç de öyle olmamıştır. İktidarın ben yaptım oldu anlayışı ile uyguladığı yanlış olan ve ileriye dönük olmayan icraatlar, idareci kıyımları ve bu kıyımlara tetikçilik yapanlar ile alkış tutanlar eğitimde yanlışların düzelmesinde birincil etken olan moral motivasyonuda maalesef eğitimcilere çok görmüşlerdir.

Akhisar’da bu süreçte yaşanan, değerlendirmeye tabi tutulan 38 müdür arkadaşımızın 24 tanesi sadece iktidara boyun eğmediği için objektif olmayan yanlı değerlendirmeyle görevden alınmıştır.Bize göre idarecilere yönelik yapılan kıyım darbe dönemlerini hatırlatmakta 28 Şubatçılara adeta rahmet okutmaktadır. Dönemin Batı Çalışma Grubunu aratmayan, Dönemin Çevik BİR paşasına özenmiş bundan sonra unutulmayacak yeni kahramanlar türetmiştir. Bir eğitimci ve bir sendikacı olarak bu yaşananlar karşısında en çok zorumuza giden bazı sendikaların bu durumdan hiç rahatsız olmaması ve yapılan haksızlıklara ortak olmasının yanında bu duruma sessiz kalan eğitim çalışanları olmuştur. Hz. Ali derki :Haksızlık önünde eğilmeyiniz çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz. Bizler haksızlık karşısında susan ve hatta alkışlayan olmayacağız. Çünkü bizler dilsiz şeytan olmayacağız.

Biz Türk Eğitim Sen olarak Anayasa Mahkemesinden konu ile ilgili açılmış olan davanın esastan görüşmesini ve davanın ivedilikle sonuçlandırmasını bekliyoruz. Aksi takdirde  insanların unvanlarının ellerinden alınmasından ziyade adalete olan güvenin yok olmasına neden olacağını göz ardı etmemelerini ve geciken adaletin adalet olmayacağını düşünüyoruz. Kadrolaşma üzerine bina edilen bu yasa ve yönetmeliği sendika olarak kabul etmemiz mümkün değildir.

Önümüzdeki günlerde kamuoyunu ciddi anlamda meşgul edecek olan öğretmenlere rotasyon uygulamasına Sendika olarak karşıyız. Çünkü muğlak ifadelerle çıkarılan kanun ve yönetmeliklerin çalışanları mağdur edeceği aşikardır. Biz sayın bakanın ve bakanlık yetkililerinin kimse mağdur olmayacak beyanlarına inanmıyoruz ve itibar etmiyoruz. Eğitimcilere rotasyon uygulandığında olacak olan şey eğitim çalışanlarını kurulu düzenleri olmayacak, öğretmenlerin eşleri, çocukları oradan oraya savrulacak, aile bütünlükleri bozulacaktır.

İddia ettikleri gibi Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde, ücra yerlerde çakılı kalan öğretmenlerimizin taleplerini yerine getirmenin yolu bellidir. Sendikamızın yıllardır dile getirdiği öneri dikkate alınmalıdır. Bu öneri şudur: Zorunlu hizmetini tamamlayan öğretmenlerin herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın tayin talepleri gerçekleştirilmelidir. Bu atla deve değildir. MEB bunu gerçekleştirebilecek güçtedir.

2013 yılında söz verilen ve 2014 Ağustos ayında ataması yapılması gereken ilk atama öğretmenlerimiz ile ilgili yasal düzenleme TORBA YASA çalışmalarında öğretmen atamaları unutulmuştur. Okullar açılmış olmasına rağmen40 bin öğretmenin atamasının yapılmamış olmasını sadece öğretmenlerin değil yüzbinlerce öğrencinin öğretmenleriyle buluşması da önlenmiştir diye yorumluyoruz.

Dün okullar açıldı fakat hiçbir mağduriyetin yaşanmayacağı iddia edilen TEOG yerleştirmelerinden mağdur olan bir çok öğrencimiz hala haftaya hangi okulda okuyacağı belli olmadan okullarına gitmişlerdir ve mutlu değillerdir. Bu yerleştirmeler sonucunda ne veliler ne öğrenciler memnundur ve yaşananlar velileri ve öğrencileri çileden çıkarmıştır.

Bizler okullarımıza koşa koşa gelirken birileri Türkiye Cumhuriyeti Devletinin okullarını protesto etmekte bir hafta okullara gitmeyeceklerini ve alternatif okullar açacaklarını beyan eden sözde barış havarisi bölücülere karşı tutunulacak olan tavrı Tüm halkımızla beraber merak ediyoruz.

Bu; mesnetsiz, hainlik ve nefret kokan bir girişimdir.

Alternatif sözde okullar açıp, buralarda Kürtçe eğitim verilecek olması ne demektir?

Bu ülkeyi yönetenler burunlarının dibinde neler olup bittiğinden bu kadar mı habersizdir?

Ey bu ülkeyi yönetenler; İdarecilerle, dershanelerle uğraşıp hayali düşmanlar üretip yel değirmenlerine savaş açacağınıza Güneydoğu’da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin okullarına meydan okuyanlara, ana dilde eğitim diye yola çıkanlara, sözde alternatif model getirenlere karşı nasıl bir yaptırım uygulayacaksınız? Nasıl bir mücadele sergileyeceksiniz. Tüm bu olan bitene göz mü yumacaksınız? Sayın yöneticiler sakın kimse bizim sabrımızı test etmesin demeyin çünkü bizim de sabrımızın sonu var.

Devlet okullarımızın çoğu ihtiyaçlarını velilerin yardımları ile karşılamaya çalışırken,Devletin özel okullara teşvik vermesi Garip Gureba için düşündürücüdür. Özel okul öğrencilerine aktarılacak kaynak devlet okulları için, ataması yapılmayan öğretmenlerimiz için, gençlerimiz için kullanılabilirdi. Ancak iş yine siyasete dökülmüş, rant düzenine kaynak aktarılmış ve devlet okulları ikinci plana atılmıştır.

Bugün ekonomik kayıplarımızdan bahsetmeyeceğim sadece şunu söyleyeceğim hani meydanlarda aldıkları zammı ve kazanımları anlatan söz de sendikacılık yaptığını iddia eden arkadaşlar vardı ya,Kamu çalışanı arkadaşlarımız bu arkadaşları gördüklerinde şunu söylesinler. 2013 yılında yapılan toplu sözleşmede 2014 yılı için aldığınız 123 lira zam maaşımızda ortalama %5.2 artışa tekabül ediyordu şimdi ağustos ayı itibari ile yıllık enflasyon oranı TÜİK tarafından 3 Eylülde açıklanan rakamlarla TÜFE % 9,54 ÜFE % 9,88’dir haberiniz var mı diye sorsunlar.

Değerli basın mensupları,değerli katılımcılar ,değerli veliler, değerli Akhisar halkı saydığımız ve sayamadığımız bütün bu aksaklıklar ve yanlışlar sürerken bundan sonraki süreçte Türk Eğitim Sen’in sergileyeceği tavır ve reaksiyonlar kimseyi rahatsız etmemeli. Çünkü bizler işine gelince Hüseyni işine gelmeyince Yezidi olanlardan değiliz bizler her daim mazluma Yunus Zalime Yavuz olanlardanız.

Sözlerime son verirken 2014-2015 eğitim-öğretim yılının hayırlara vesile olmasını temenni eder; tüm öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve eğitim çalışanlarımıza başarılar dileriz.

Katılımınızdan dolayı şahsım, Yönetim kurulum ve Sendikam adına teşekkür ederim.