Türk Sağlık-Sen Manisa Şube Başkanı Rıdvan Mutlu, yönetim kurulu üyeleri, Akhisar Türk Sağlık-Sen İlçe Temsilci Başkanı Uğur Yalçınkaya, Soma Türk Sağlık-Sen İlçe Temsilci Başkanı Bayram Aydın, Kırkağaç Türk Sağlık-Sen İlçe Temsilci Başkanı Hilmi Acel, Gördes Türk Sağlık-Sen İlçe Temsilci Başkanı Fikret Daşkın, Gölmarmara Türk Sağlık-Sen İlçe Temsilci Başkanı Bülent Yıldırım ve yönetim kurulu üyeleriyle kahvaltıda buluştu.

Akhisar Türk Sağlık-Sen İlçe Temsilci Başkanı Uğur Yalçınkaya'nın ev sahipliğini yaptığı kahvaltı programında İlçe Temsilciliği, İş yeri temsilciliklerinin 2014 yılı değerlendirmeleri yapıldı. Kahvaltı sonrası basın açıklamasını Türk Sağlık-Sen Manisa Şube Başkanı Rıdvan Mutlu yaptı.

Türk Sağlık-Sen Manisa Şube Başkanı Rıdvan Mutlu'nun okuduğu basın açıklamasının tam metni;

Yönetim kurulum ilçe temsilcilerim, işyeri temsilci Sevgili sağlık çalışanı arkadaşlarım, basınımızın güzide temsilcileri, hanım efendiler beyefendiler Türk Sağlık Sen Manisa Şubemizin düzenlemiş olduğu kahvaltıya hoş geldiniz şeref verdiniz. Sizler bugün burada, sendikacılığın tarihini bir kere daha; yeniden yazıyorsunuz. Sizler bugün burada, hak aramanın, dik durmanın, onurun, namusun, şerefin kitabına imzanızı atıyorsunuz. Sizler, diktatörlerin, kapı kullarının, el etek öpen yalakaların kol gezdiği yerde, haksızlığa, hukuksuzluğa, yolsuzluğa gömülmüş bu diyarda, menfaat uğruna cümle alemin dilini yuttuğu bu zamanda, “Bu devran böyle gitmez” diyen, alnı öpülesi babayiğitlersiniz. Memurları, emeklileri enflasyona ezdirmedik deyip, ülkenin kaynağını ve kaymağını yandaş çevrelere dağıtanları gördünüz. Günlerce, sözde sendikaların ve siyasetçilerin buyu k bir nimetmiş gibi anlattığı, toplu sözleşme yalanını izlediniz. Sağlık çalışanları olarak “2014 ve 2015 yılı maaş zamlarının belirlendiği toplu sözleşme görüşmelerinde sözde yetkili konfederasyon, memurları masada yüzüstü bıraktı. Kanuna göre 30 gün sürmesi gereken toplu sözleşme süreci 7 günde, 2 toplantı sonunda anlaşmayla (!) sonuçlandırıldı. Toplu sözleşme sonunda kamu görevlilerinin hakkı olan enflasyon farkı ödemesi gasp edildi, yok sayıldı; memurlar kaderine terk edildi. Bütçede memurlara ayrılan kaynağın 2,97 milyar TL’si Hükümete peşkeş çekildi ve masada bırakıldı.Maaşlara yansıyan 123 TL’lik net artış, tarihi başarı olarak yutturulmaya çalışıldı. Oysa 123 liralık zam aslında toplu sözleşme görüşmelerinde Hükümetin ilk teklifi olan  yüzde 3+%3 maaş zammının bile altında bir artışı işaret ediyordu. 123 TL’nin en düşük memur maaşına oransal yansıması yüzde 6,6; ortalama memur maaşına yansıması ise yalnızca yüzde 5,2’de kaldı. Toplu sözleşme sonunda enflasyon farkı hakkımızın gasp edilmesinin yanında; ek ders ücretleri, nöbet ücretleri, ek ödemeler, aile yardımı, çocuk parası, öze! hizmet tazminatı, fazla mesai ücretleri artmadı. Bu gelişmeler üzerine dile getirdiğimiz memurlara enflasyon farkı ödenmesi talebimiz “Toplu sözleşme hükümlerinin dışına çıkamayız” gerekçesiyle geri çevrildi. Milyonlarca memur, artan enflasyon karşısında korumasız bırakılmış, 123 TL zamla bütün bir yılı geçirmek zorunda kalmışken, hakim ve savcıların maaşlarına 1155 TL, akademik personele de 725 ile 835 lira arasında zam yapılması kararlaştırıldı. Hakim ve savcılarımızın, bilim adamlarımızın maaşlarının yükseltmesi elbette hepimizin arzusudur. Ancak talebimiz, bütün kamu görevlilerinin ekonomik sorunlarının çözülmesi yönündedir. Memurların özellikle 2014 yılında yaşadıkları ekonomik hak kayıplarının ele alınıp değerlendirilmesi gerekirken, yalnızca bir kesimin sorunlarına eğilmek, doğru bir yaklaşım değildir.  Gelinen süreçte, Yapılan maaş artışları memurların eriyen maaşlarını kurtarmaya yetmemektedir. Dolayısıyla 2014 ve 2015 yıllarını kurtarmak için memur ve emeklilerimize ek zam yapılması zorunlu hale gelmiştir. Sağlık Çalışanları için öncelikle, Çalışanların tamamının kadrolu olmasını, Döner sermayelerin emekliliğe sayılması, Emekli ikramiyesinin hesaplanmasında 30 yıl sürenin kaldırılması,Lisans tamamlamanın bir önce hayata geçirilmesini, ASM'lerde nöbet uygulamasının iptal edilmesini,Döner sermaye katsayılarının artırılması,2005 yılından sonra göreve başlayanlara bir derece verilmesi,disiplin cezalarının affı ve yeniden düzenlenmesi, Artmayan nöbet ücretleri, fazla mesai ödemeleri, ek ödemeler, özel hizmet tazminatları, sosyal yardımlar nedeniyle oluşan mağduriyetlerin giderilmesi için, 4/C’lilere, yardımcı hizmetlilere verilen sözlerin tutulması için, Belli kesimlere verilecek maaş zammının, bütün memurları kapsayacak şekilde genişletilmesi için,Kamu görevlilerinin dağ gibi biriken ekonomik sorunlarının çözülmesi için; 6 Aralık ta meydanlara inerek yüzde 12 ek zam talebimizi ilgililere ilettik. Hakim ve savcılara, akademik personele zam verilirken diğer kamu görevlileri bir köşeye atılamaz. Yıllardan beri memurların hakları konusunda verilen sözler tutulmaz, vaatler yerine getirilmezken, tüm memurların beklentisi olan ek zam konusunda yalnızca belli kesimlere yönelik bir düzenleme yapılması büyük bir eksiklik olacaktır Memurun ocağına incir ağacı dikenlere memurlar gerekli dersi vermeli bunlara daha fazla tahammül etmemelidirler. Malum sendikaya her ne şekilde olursa olsun üye olan veya üye yapılanlar, bir imza atarak kendilerine 2014 yılını ve ömür boyu düşük maaş almasına, ceplerine koca bir delik açan, enflasyon canavarına memuru teslim eden sendikadan bir imza ile yollarını ayırmalıdırlar. Gelecekleri ile daha fazla oynamalarına,evlerine girecek aşa kepçe daldırıp alıp gitmelerine mani olmalıdırlar. Tepkimizi ortaya koyalım, zulme rıza göstermeyelim. Kötülere tahammül edildikçe daha çok azacağına şahit olacağız. Sağlık çalışanları olarak artık az laf, çok iş ve icraat görmek istiyoruz. Hepinize afiyet olsun diyorum ve tüm çalışan arkadaşlarımızı sendikamıza davet etmenizi istiyoruz.