Akhisar Adli Yargı yılı açılışı Akhisar Adliye Sarayının zemin  katında yapılan törenle başladı. Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahiner ve Manisa Baro Yönetim Kurulu üyesi Akhisar baro temsilcisi Av. Ümit Arışlıer, Adliye Sarayının Zemin katında bulunan Atatürk büstüne çelenk konulması ile tören başladı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasından sonra ilk konuşmayı Manisa Barosu Yönetim Kurulu üyesi, Akhisar Baro Temsilcisi Av. Ümit Arışlıer yaptı. Av. Ümit Arışlıer;” Manisa Barosu Akhisar temsilciliği adına 2013- 2014 Yargı Yılı Açılış Törenimizi onurlandırdığınız için sizlere saygılarımı sunuyorum. Yeni adli yılın Türk yargı erki mensupları için başarılı, halkımız için adaletli, toplumumuz için huzurlu ve verimli geçmesini diliyorum. Manisa Barosu kurulduğu günden bugüne, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, hukuk devleti kurum ve kavramlarını savunmuş, bu ilkelerin yaşama geçmesi, yerleşmesi için mücadele etmiş ve bu konuda kararlılığını sürdürmüştür ve sürdürmeye de devam edecektir. Manisa Baromuz üyelerinin sarsılmaz bir inançla bağlı olduğu bu ilkeler, ulusumuz için de hayati bir önem taşımaktadır. Düşünceleri her zaman göz önünde tutulması gereken bir ilkeyi yansıtmaktadır. Yargı bağımsızlığının en önemli özelliği de savunma ve savunmanın özgürce yapılabilmesidir” dedi.

Arışlıer;” Anayasamızın 2. maddesinde belirtilen, “insan haklarına saygılı” devlet kavramı; demokratik hukuk devletinin en önemli göstergelerinden biri olan savunmaya verilen değeri ifade etmektedir. Bu nedenle savunmayı temsil eden avukatların önemi; sadece avukatlık mesleği bakımından değil, adil yargılanma, adaletin gerçekleşmesi ve kamu yararı ile de doğrudan bir bağ içinde olup, yargının bağımsızlığı, savunma ile değer ve anlam kazanmaktadır. Anayasa Mahkemesi kararlarında vurgulandığı üzere, güçlü ve bağımsız savunma mesleği, hukukun üstünlüğünün, hukuk devletinin, hukuksal uzlaşmanın, adil yargılanma duygusunun ve toplumsal barışın güvencesi olup, bu değerler ancak savunmayı temsil eden bağımsız avukatlarla teminat altına alınabilir. Manisa Barosu olarak dileğimiz; Bu yüksek değerleri yaşatmak, yaygınlaştırmak, bu değerlerin ülkemizde yerleşmesini ve uygulanmasının devamlılığını sağlamak, kuşkusuz toplumda; her şeyin hukuk düzeni içinde gerçekleşmesini, eşitliği, huzur ve refahı, toplumsal barışı, uzlaşı ve kardeşliği getirecektir. Hukuk devleti olmanın ön şartı toplumda hukuk bilincinin yerleşmesi ve hukuka saygı duyulmasıdır. Hukuk devletinde yaşamak isteyen herkes bu konuda kendisini sorumlu ve görevli saymalı, toplumda “her şeyin hukuk düzeni içinde hayata geçmesi için oluşan ortak irade” yaşam biçimi haline gelmeli; toplum, hukukun üstünlüğünü ve hukuk devletini benimsemeli, sahip çıkmalı ve korumalıdır” dedi.

Arışlıer;” Hukuk devletinin yaşamsal özelliği yargı bağımsızlığı ve yargıç tarafsızlığıdır. Devletimizin kurtarıcısı ve kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, 1920 yılında yaptığı bir konuşmada belirttiği gibi, “Ulusun yargı hakkı, bağımsızlığının birinci koşuludur. Adalet kuvveti bağımsız olmayan bir ulusun; devlet olarak varlığı kabul edilemez” söz ve Her zaman Atatürk ilke ve devrimlerinin aydınlattığı, akıl ve bilimin egemen olduğu, insan hakları ihlallerinin yaşanmadığı, herkesin kendisini özgürce ifade edebildiği, temel hak ve özgürlüklerin kişisel ve kurumsal olarak yaşama geçtiği, tüm yurttaşlarımızın hukuk güvenliğinden yararlandığı, barış, kardeşlik ve huzurun yaşandığı, korkunun söz konusu olmayacağı güzel Türkiye’mizde; demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin evrensel değerlerini yaşama geçirerek; hep birlikte sağlık ve mutluluk içinde yaşayabilmektir.
Bu bağlamda; 2013- 2014 Yargı Yılı’nın başarılarla dolu ve adil bir yıl olmasını dileğiyle; Manisa Barosu ve kendi adıma ve yine Manisa Barosu Akhisar temsilciliği adına teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarım” dedi.

Törende konuşan Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahiner;” Çok değerli misafirlerimiz sizleri saygıyla selamlıyorum. 2012-2013 yılı adli yıl döneminde Cumhuriyet Başsavcılığımızda devir alınan 8.143 soruşturma dosyası ile birlikte gelen 8.385 soruşturma dosyası olmak üzere toplam 16.578 soruşturma dosyası işlem görmüştür. 6.784 soruşturma dosyamız sonuçlanmıştır. 2013-2014 adli yılına devir edilen toplam 9.744 soruşturma dosyası mevcuttur. Bu dosyalardan 5.781 adedi faili meçhul evrak olarak araştırması sürdürülmekte, 3.963 adedi derdest soruşturma evrakı olarak işlem görmektedir. Soruşturma dosyalarında bir evvelki yıllara göre bir miktar artış olduğu gözlenmektedir. Kamuoyunun yargıdan beklentisi öngörülebilir yargı sürecinin olması davaların makul bir sürede sonuçlandırılmasıdır. Yargıdaki iş yükünün azaltılması yargının etkinlik ve verimliliğinin arttırılması yargıdan kamuoyunun memnuniyet oranının arttırılması, hakim ve C. Savcıları olarak hepimizin ortak hedefidir. Son yıllarda iş yükünün azaltılması noktasında mevzuatta yapılan değişiklikler ile birlikte Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulumuzun, Adalet Bakanlığımızın müşterek çalışmalarıyla önemli uygulamalar gerçekleştirilmiştir. Ceza Muhakemesinde uzlaştırma uygulamalarının yaygınlaştırılmaya çalıştırılması, Hukuk Muhakemeleri uyuşmazlıklarında arabuluculuk uygulamalarının getirilmesi, mahkeme yönetim sistemi projesinin başlatılması bunun en güzel örnekleridir. Ancak alınacak tüm tedbirlere rağmen yargıdaki iş gücünün azaltılması noktasında, yargı mensupları dışında kamuoyunun bilgilendirilmesi, kamuoyunun desteğinin alınması da oldukça önemlidir. Nüfus artışı, şehirleşmenin gelişmesi, teknolojik ilerlemeler, yeni suç tiplerini ortaya çıkarttığı gibi, yargıdaki iş gücünün önemli ölçüde artışına yol açmaktadır. Toplumda yaşanan her olayın adli olay biçiminde yargıya taşınması durumunda Hakim ve Savcı sayısı, adliye personeli sayısı, adliye binalarının sayısı ne kadar arttırılırsa arttırılsın yargıdaki iş yükünün azaltılması mümkün olmadığı gibi ekonomik yönden de bunun karşılanması mümkün değildir. Bu itibarla, toplumda bireyler arasındaki tüm uyuşmazlıkların sadece yargı yoluyla değil uzlaştırma, arabuluculuk gibi alternatif çözüm yöntemleri ile çözümlenmesi, bunun yanında kamuoyunun bilgilendirilerek, kamuoyu desteği alınarak suç oluşmadan önce gerekli önlemlerin alınması da yargıdaki iş yükünün azaltılmasında önemli ölçüde fayda sağlanabilecektir. Uygulamada Akhisar ve Gölmarmara Adliyesi ile birlikte mülhakatlarımız olan Soma, Kırkağaç, Gördes adliyelerinde soruşturma dosyalarımıza baktığımızda faili meçhul dosyalarındaki önemli bir kısmının kamuoyunda kontör dolandırıcılığı ismi ile bilinen dolandırıcılık vakaları olduğunu görmekteyiz. Son zamanlarda özellikle kendilerini Polis, Jandarma Görevlisi hatta Hakim Savcı unvanı ile tanıdan bir kısım şüphelilerin, bir kısım kişileri cep telefonlarından veya ev telefonlarından arayıp haklarında önemli bir soruşturma yapıldığı, bu soruşturma nedeniyle şahsi bilgilerine ihtiyaç duyulduğu veya bir miktar paranın veya telefon kontörünün gönderilmesi gerektiği vaadiyle maddi menfaat temin ettikleri görülmektedir. Bunu özellikle belirtmeliyim ki devlette görev yapan Hiçbir memur hiçbir kamu görevlisi telefonla veya bilgisayarla kişilerden para veya ekonomik değeri olan herhangi bir şey istemez. Böyle bir olay ile karşılaşıldığında, öncelikle kişilerin yapması gereken şey, bunun bir dolandırıcılık olayı olduğunu bilmeleri, şahsi bilgileri ile ekonomik değeri olan para ve benzer şeyleri vermemeleri, olayı emniyet, jandarma ve savcılık makamına bildirerek fail veya faillerin yakalanmasını talep etmeleridir. Bu tür olaylarda para ve benzeri ekonomik değeri olan eşyanın gönderilmesinden sonra olay adli makamlara intikal etse bile teknolojik imkânların kullanılarak delil bırakmayan şüphelilerin çoğu zaman yakalanmaları mümkün olmadığı gibi faili meçhul yaka olarak araştırmanın yapılması, kişilerin önemli ölçüde mağduriyetine yol açmakta, bunun yanında Cumhuriyet Başsavcılıklarının soruşturma bürolarının yapmış oldukları tüm araştırma çabalarına rağmen fail veya faillerin yakalanamaması, kimlik ve adreslerinin tespit edilememesi, yargının kendisinden beklenilen görevi yapmadığı algısına yol açabilmektedir. Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığımızda faili meçhul dosyalarımızın esaslı bir kısmını oluşturan hırsızlık olaylarının suçun oluşmadan önce önlenmesi noktasında gerek emniyet teşkilatı, gerekse jandarma teşkilatı üzerlerine düşen görevleri titizlikle yerine getirmektedir. Ancak hırsızlık olaylarının önlenebilmesi hususunda sadece polisin, jandarmanın adli makamların yapacakları çalışmalar yeterli olmamaktadır. Bunun yanında kişiler tarafından alınabilecek basit tedbirlerle hırsızlık olaylarının önlenebilmesi, polisin, jandarmanın, adli makamların bu yönde desteklenmesi gerekir. Hırsızlık yakası şüphesiyle karşılaşıldığında bunu gören kişilerin şüpheli kişi veya kişileri meydana gelen olayı emniyet ve jandarma makamlarına bildirmesi, suçun önlenmesi ve faillerin yakalanmasına önemli ölçüde katkı sağlayacaktır. Güvenlik kameralarının her işyeri ile her mesken ve çevresinde kurulması da bu olayların önlenmesinde çok önemli bir katkı sağlayacaktır” dedi.

Şahiner;” Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığımızca soruşturma dosyalarımızın önemli bir bölümü de ilçemiz ve çevresinde meydana gelen trafik kazalarıdır. Maddi hasarlı, yaralamalı ve ölümlü olan her trafik kazası olayı adliyeye intikal etmektedir. Trafik kazalarının önlenebilmesi için konulan trafik kuralları aynı zamanda hayata bağlanabilmenin kurallarıdır. Trafik kazalarının azaltılması, yargıdaki iş yükünün çok önemli biçimde de azalmasına katkı sağlayacaktır. Geçtiğimiz adli yıl döneminde Cumhuriyet Başsavcılığımızın talimatı ve takibi ile emniyet müdürlügü ve jandarma komutanlığımızın koordinasyonu ile önemli ölçüde uyuşturucu madde imal ve ticareti, izinsiz kenevir bitkisi ekilmesi, uyuşturucu madde kullanmak suçlarına yönelik operasyonlar yapılmıştır. Uyuşturucu madde suçları toplumumuzu, gençlerimizi, geleceğimizi tehdit eden en önemli suç tipleridir. Bu tür suçların önlenmesi fail veya faillerin yakalanması noktasında emek ve gayret sarf eden emniyet teşkilatı ve jandarma teşkilatı mensuplarına ayrı ayrı şükranlarımı sunarım. Uyuşturucu, kaçakçılık gibi suçlarla ilgili soruşturmaları emniyet ve jandarmanın koordinasyonu ile devam edecektir. Değerli katılımcılar, Akhisar Kamuoyu tarafından bilinmesinde fayda gördüğüm bir hususu da açıklamak isterim. Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığımızın iş yükünün artışına yol açan önemli bir müracaat biçimi de herhangi bir suç olmadan adli olay olmadan, kişilerin can veya mal güvenliğinin sağlanması, kendilerine polis koruması verilmesi yönündeki taleplerdir. Kişilerin can veya mal güvenliğinin sağlanması hususundaki talepler hakkındaki görev ve yetki Cumhuriyet Başsavcılıkları ve mahkemelerimizde değildir. Cumhuriyet Başsavcılıkları ve Mahkemelerin mevzuatımız uyarınca koruma talep eden kişi veya kişilere polis koruması tahsis edebilmesi mümkün değildir. Kişilerin can veya mal güvenliğinin sağlanması yönündeki talepleri değerlendirmek, gerekli işlemleri yapmak görev ve yetkisi mülki makamlara aittir. Cumhuriyet Başsavcılıkları ve mahkemeler kişilerin can veya mal güvenliğinin sağlanması yönündeki talepleri gecikmeksizin, derhal gereğinin takdir ve ifası için mülki makamlara göndermektedir. Bunun dışında kişilerin can veya mal güvenliğinin sağlanması talebi dışında maruz kaldıklarını iddia ettikleri, hakaret, tehdit, yaralama gibi adli vakalar hakkında Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından gerekli işlem derhal yapılmaktadır.
Yargıdaki iş yükünün azaltılması, toplumumuzda uzlaşma kültürünün geliştirilmesi, uzlaştırma müessesesine işlerlik kazandırılması yoluyla olabileceği kanaatindeyiz. Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı olarak uzlaştırma uygulamalarının arttırılması noktasında koordinasyon ve iletişime önem vererek kamu kurum ve kuruluşları sivil toplum kuruluşları, basın yayın organları vasıtasıyla geçtiğimiz adli yıl içerisinde uzlaştırma uygulamalarına yönelik kamuoyunu bilgilendirici konferanslar ve toplantılar Cumhuriyet Başsavcılığımızca düzenlenmiştir. Önümüzdeki dönemde de benzer faaliyetlerimiz devam ettirilecektir. Toplumda, bireyler arasında uzlaşma kültürünün geliştirilmesinin birlik ve beraberliği artıracağı gibi yargıdaki iş yükünün azaltılmasına da katkı sağlayacağı kanaatindeyiz. Bu itibarla 2013-2014 adli yılının uzlaştırma müessesesi, arabuluculuk müessesesi gibi uygulamaların yaygınlaştırıldığı, kamuoyumuz tarafından bu tür alternatif uyuşmazlık çözme yöntemlerinin kabul gördüğü bir adli yol olmasını temenni ediyorum. 2013-2014 adli yılının ülkemize, milletimize, meslektaşlarımıza ve yargı teşkilatına hayırlı olmasını dilerim.

Sözlerimi yaşadığı dönemdeki toplumun uzlaşma kültürünün gelişmesi yönünde çok önemli hizmetler yapmış olan Yunus Emre’nin sözleri ile tamamlıyorum. Gelin tanış olalım, İşi Kolay Kılalım, Sevelim Sevilelim, Dünya Kimseye Kalmaz, katılımlarınızdan ötürü teşekkür ediyorum diyerek sözlerini tamamladı.

Akhisar Adli Yargı yılı açılışı törenine Akhisar Kaymakamı Kaan Peker, Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı, Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahiner, Adalet Komisyon Başkanı ve Akhisar Ağır Ceza Reisi Üzeyir Şendil, İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Turhan, Jandarma Bölük Komutanı Yüzbaşı Sebahattin Bolat, Gölmarmara İlçe Emniyet amiri Cemil Emre Süel, Jandarma Komutanı Kd. Bşçvş Veysel Soğuksubaşı, Hakimler, Savcılar, Sivil Toplum Örgütleri, Oda Başkanları, Daire müdürleri ve Adliye personeli katıldı. Adli Yargı yılı açılışı, ikram ile sona erdi.