KEMAL AKSEZGİN SOL REKLAM 1
ZÜMRÜT MOBİLYA
GÖZÜPEKTEL
KÖZZ TAVUK IZGARA
Mestanoğlu
japon iş makinaları
ALTIN SATIR
SAFİR KUYUMCULUK
Akhisar Çeşme Kasabı
ALGİ OTO ELEKTİRİK
SOL REKLAM BOŞ
Zeytinkent Sürücü Kursu
SU YOLCU LASTİK
Akhisar Metronom Radyo İstek Hattı
Akhisar Nöbetçi Eczaneler
Akhisar Sezgin Ticaret
SAĞLAM SÜRÜCÜ KURSU
Akhisar Metronom Haber
Akhisar Motorcu Tonton
SOYDEMİR GRUP
OTO KAR SAĞ TARAF
ÇAĞDAŞ SÜRÜCÜ KURSU
LİSECAM
Akhisar Louka Döner

Sağlık

Çocukluk Çağı Bulaşıcı Hastalıklarına Dikkat

Çocukluk Çağı Bulaşıcı Hastalıklarına Dikkat

28 Eylül 2011 Saat: 10:42
Çocukluk Çağı Bulaşıcı Hastalıklarına Dikkat
Çocukluk Çağı Bulaşıcı Hastalıklarına Dikkat
DAYIOĞLU KASABI

 

Okulların açılması ile birlikte artan bulaşıcı hastalık riski ve bu hastalıklardan korunma yolları ile ilgili, Özel Akhisar Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ulviye Uzar anne-babaları uyardı.

 

En çok çocukluk çağında görülen bulaşıcı hastalıklar genellikle ağız, burun, göz salgıları ve dışkı yoluyla bulaşır. Günümüzde genel hijyen kurallarına dikkat edilmesi ve aşı uygulamaları ile çoğu bulaşıcı hastalıklarda, özellikle gelişmiş ülkelerde belirgin bir azalma olmuştur.

Çocuklarda En Sık Görülen Bulaşıcı Hastalıklar

Üst solunum yolları enfeksiyonları(ÜSYE), döküntülü hastalıklar ve gastro enteritlerdir.

ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI (ÜSYE)



Üst solunum yolu enfeksiyonları denilince; nazofarenjit(soğuk algınlığı), faringotonsillit(bademcik iltihabı) ve sinüzit akla gelir. Çocukluk yaş grubunda otitis media (orta kulak itihabı) da oldukça sık görülmektedir. ÜSYE denilince akla gelen tablo soğuk algınlığıdır. Etken çeşitli virüslerdir. Çocuklar yılda genellikle beş ile sekiz kez (en sık iki yaşından önce) soğuk algınlığı geçirirler.

 

Kreş ve okula giden çocuklarda daha sık görülür. Genellikle Eylül ayında görülmeye başlar ve Nisan ayı sonuna kadar devam eder. Bulaşma özellikle el teması ve solunum yolu salgıları ile olur. Hastalık ortalama 3-10 gün sürer. Hastalık; ateş, huzursuzluk ve hapşırma şeklinde başlar ve birkaç saat sonra burun akmaya başlar. Daha sonra genellikle burun tıkanıklığı olur. Küçük bebekler burun solunumu yaptıklarından burun tıkanıklığı nedeniyle beslenmeleri zorlaşır, hatta solunum sıkıntısı ortaya çıkabilir. Ateş birkaç saatte kaybolabilir ya da üç gün kadar da sürebilir.

 

Büyüklerde ise ateş fazla yükselmez. İlk günden sonra burun akıntısı genellikle koyulaşır. Akut dönem 2-4 gün kadar sürer ve sonra belirtiler kaybolur. Eğer üç günden sonra ateş yine ortaya çıkmışsa orta kulak iltihabı gibi komplikasyonlar araştırılmalıdır. Kesin bir tedavi şekli yoktur.

 

Bulgulara yönelik tedavi (burun tıkanıklığının damlalarla açılması, ortam havasının nemlendirilmesi, ateş için ateş düşürücüler ve bol sıvı verilmesi) yapılır. Viral etkenlerce oluştuğundan hastalara antibiyotik vermeye gerek yoktur. Hemen antibiyotik başlamak ikincil bakteriyel enfeksiyonları önlemediği gibi bu bölgede dirençli bakterilerin yerleşmesine de neden olur.

 

Ancak 10 gün geçtiği halde kliniği düzelmeyen olgularda antibiyotik kullanılmalıdır. Korunmada el temizliği ve hasta kişilerle direkt temasın önlenmesi önemlidir. Bebek 3 aylıktan küçükse ve 38 dereceden yüksek ateş 2 günden uzun sürerse, aşırı kusma beslenme bozukluğu varsa, solunum güçlüğü ya da 1 haftadan uzun süren şiddetli öksürük olursa doktora danışılmalıdır.

 

GASTRO ENTERİTLER



En sık etken virüslerdir. Nadiren bakterilerde neden olabilmektedirler. Genellikle oral yolla bulaşırlar. Ateş, mide bulantısı ve kusma ile başlar. Aynı anda veya sonrasında sulu dışkılama oluşabilir. Halsizlik gelişebilir. Dışkının mikroskobik analizi tanıda oldukça faydalıdır.

 

Mutlaka ağızdan beslenmeye devam edilmelidir. Sıvı gıdalarla beslenme artırılmalıdır. Eğer çocuk ağızdan alamıyorsa ve kusması devam ediyorsa mutlaka doktoruna başvurulmalıdır. Antibiyotik çok nadiren ve gerekli ise kullanılabilir. Bazı viral gastroenteritler için aşı yapılabilir. Fakat aşının kesin koruyuculuğu yoktur. Genel hijyen kurallarına uyularak bulaşma önlenebilir.



DÖKÜNTÜLÜ HASTALIKLAR

Çocukluk döneminde birçok döküntülü hastalıklar mevcuttur. Birçoğunda etken virüslerdir. Kızamıkçık, kabakulak, su çiçeği, 5. hastalık, 6. hastalık, kızamık bunlardan bazılarıdır.



Kabakulak; kış ve ilkbaharda daha sık görülür. Solunum salgılarıyla doğrudan bulaşır. Yaygın ağrı, ateş ve iştah kaybıyla başlar. Daha sonra çenenin iki tarafındaki tükürük bezlerinde şişme, çiğneme sırasında ağrı gibi bulgular oluşur. Bazen kusma, baş ağrısı, uyuklama ense ve sırt ağrısı oluşabilir. Ateş ve ağrı kesiciler, yanaklara soğuk kompres uygulanabilir. Aşı ile korunma mümkündür.



Su çiçeği; kış sonu ve ilkbahar aylarında görülür. Damlacık ve direkt temas yoluyla bulaşır. Başlangıç belirtileri ateş, halsizlik, iştahsızlıktır. Ardından önce kırmızımsı olan sonra ortaları sulu sivilceye benzer kaşıntılı döküntüler belirir. 3-4 gün sonra döküntüler kabuklanır ve yenileri çıkar. Tanı için doktora başvurulmalıdır. Tedavi bulgulara yöneliktir. Ateş için Aspirin kullanılmamalıdır. 12 aydan küçük bebekler özellikle temastan korunmalıdır. 12 aydan büyük olanlara suçiçeği aşısı yapılabilir.



Kızamıkçık; kışın ve ilkbahar aylarında daha sıktır. Damlacık yoluyla bulaşır. Genelikle hafif seyirli bir hastalıktır. Hafif ateş, boyundaki lenf bezlerinde şişlik ile başlar, yüz ve vücuda yayılan küçük pembemsi döküntüler görülür. Hastalık 2-4 gün kadar sürer. Tedaviye gerek yoktur. Korunma aşı ve temasın önlenmesiyle sağlanır.



Beşinci hastalık (Eritema İnfeksiyozum); genellikle ilkbahar aylarında görülür. Bulaşma direkt temas yoluyla olur. En sık 2-12 yaşları arasında görülür. Yanaklarda yoğun kızarıklık (tokat atılmış gibi) ile başlar daha sonra kol ve bacaklarda kırmızı döküntüler görülür. Kalçalarda da kızarıklık olabilir. Döküntü 2-3 hafta süreyle kaybolup tekrar ortaya çıkabilir.


Altıncı hastalık (Roseola İnfantum); her mevsimde görülür. Daha çok 2 yaş altındaki bebek ve küçük çocuklarda görülür. Bulaşma solunum yolu salgıları ve dışkı-ağız yoluyla olur. Hastalık ortalama 1 hafta kadar sürer. Hastalık yüksek ateşle başlar. Huzursuzluk, iştah kaybı olur. Bazen burun akıntısı, lenf bezlerinde şişlik ve havale de olabilir. 3-4. gün ateş düşer ve yüz ve vücudun her yerine yayılan soluk pembe döküntüler görülür. Bazen döküntü olmayabilir. Ateş düşürücüler ve bol sıvı verilebilir.


Kızamık; kış ve ilkbahar aylarında daha sık görülür. Aşılanmamış ya da hastalığı geçirmemiş herkese bulaşabilir. Ateş, burun akıntısı, gözlerde sulanma, öksürük başlangıç belirtileridir. 2-3 gün sonra yüzden başlayıp vücuda yayılan kırmızı döküntüler ve ağız içinde beyaz lekeler ( koplik) görülür. Korunma aşı yoluyla ve hasta kişilerle temasın önlenmesiyle olur. Ateş düşürücüler, ılık banyo, loş ortamda dinlenme ve bol sıvı verilmesi uygundur.

Kızıl; streptokok bakterilerinin neden olduğu döküntülü bir hastalıktır. Kış aylarında daha fazla olmak üzere her mevsim görülür. Daha çok okul çağı çocuklarında yaygın olarak görülür. Boğaz ağrısı, ateş, halsizlik ve iştahsızlıkla başlar. Yüzde, kasıklarda ve koltuk altlarında yoğunlaşan ve tüm vücuda yayılan kırmızı küçük döküntüler olabilir. Döküntüler kaşıntılıdır. Daha sonra deri soyulabilir. Tanı ve tedavi için doktor kontrolü şarttır, antibiyotik kullanmak gerekir. Kulak enfeksiyonu, zatürre, sinüzit, cilt enfeksiyonu, romatizmal ateş ve nefrit gibi komplikasyonlar görülebilir. Korunma enfekte kişilerin izolasyonu ve hijyen koşullarına dikkat ederek sağlanır.

 

Yaşı ve özellikle okula devam eden çocuklar için bulundukları riskli ortamlar bulaşıcı hastalıklara karşı çocuklarımızı risk altına alabilmekte hatta savunmasız bırakabilmektedir.

 

Sağlık kuruluşlarına başvurarak, uzman hekimler ile konu hakkında dha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz. Çocuğunuzun yaş ve diğer özelliklerine uygun, kişiye özel yaptıracağınız sağlık taramaları ile geleceğe güvenle bakabilirsiniz.

 

 

Metronom Haber Ajansı - MHA Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız