22 Aralık'ta Gaziantep'te 30 yıldır avukatlık yapan ve bürosunda Müvekkili tarafından öldürülen İsmail Akkaya (63) için Akhisarlı meslektaşları saat 12.00'de Adliye binası önünde kar altında basın açıklaması yaptılar.

Soğuk ve kar yağışı altında yapılan basın açıklamasını Manisa Barosu, Akhisar Temsilcisi Av. Fatih Meriç okudu.

Değerli Basın Mensupları,

2014 yılını acılarla, ölümlerle, dövülen, saldırıya uğrayan avukat haberleriyle kapattık.Meslektaşımız Av.İsmail Akkaya’nın bürosunda öldürülmesi bizleri çok derinden sarstı.Avukatlara karşı işlenen cinayetlerden, 2009 yılında baromuz avukatı merhum Özcan Akçiçek,2012  yılında Afyon Barosu avukatı merhum Hüseyin Burhan Hayran,2014 yılında Adana Barosu avukatı merhum Yüksel Pişkin’in acılarının tazeliği henüz yüreklerimizde kaybolmamıştır.Baromuz avukatı Hasan Namak Soma/Yırca köyünde yaptığı çevrecilik aktivitesi nedeniyle bir şirketin holiganlarınca saldırı ve işkenceye tabi tutulmuş daha çok sayıda baromuz avukatı bazen iş sahipleri bazen kamu görevlileri tarafından saldırıya uğramış ve fiziki şiddete maruz kalmıştır.

Bu feci olaya ulusal basının gerekli ilgiyi göstermemesi de bizi üzdü.Avukat, halktan biridir,halkın içindedir ve halkın vekilidir.Bu nedenle bir avukatın öldürülmesinin adeta görmezden gelinmesi çok düşündürücüdür.      

Avukata saldırı, hukuka saldırıdır ve nereden gelirse gelsin şiddetle kınıyoruz.Bununla mücadele etmek ancak gerçekçi ve kapsayıcı bir bakış açısıyla mümkün olabilir.Bir avukat görevi sebebiyle darp edildiğinde veya hakarete uğradığında, polisin,savcının,hakimin; bu suç kendi meslektaşlarına işlenmiş gibi değerlendirme yapması kanuni zorunluluktur.Maalesef bu hassasiyeti göremiyoruz ve bu hassasiyeti göstermeyenleri unutmayacağız, unutturmayacağız.Görevlerini ihmal edenleri şikayete ve takibe devam edeceğiz.

Avukatlar maddi ve manevi her türlü müdahale ve saldırıdan uzak olarak görevlerini yapabilmeliler ve hakim ve savcılar gibi hukuki korunma kapsamı içinde bulunmalılar.Avukatı koruyamayan bir hukuk sisteminde hukukun üstünlüğünden bahsedilemez.Bu güvenceyi sağlayacak yeni bir Avukatlık Kanunu kaçınılmazdır.

Yeni bir avukatlık kanununun yasalaşması yerine, torba yasalarla mesleğimizi ilgilendiren temel konuların düzenlenmesi, avukatlık mesleğini yapılamaz hale getirmiştir.Soma Torba Yasası ile Avukatlık Sınavının Yönetmelikle düzenlenmesine yasak getirilmiş,son çıkan Torba Yasa ile de avukatın soruşturma aşamasında dosya inceleme hakkına kısıtlama getirilmiştir.Avukatın dosya inceleme hakkının kısıtlanması, Savunma Hakkının-Adil Yargılanma Hakkının Kısıtlanması Demektir. Hukukun üstünlüğünün yara alması demektir.

Görüyoruz ki, bütün sorunlar, hukuk devletinin,hukukun üstünlüğünün aşındırılmış olmasından kaynaklanmaktadır.Bizim için hukuk devleti mücadelesi, ekmek kavgası demektir.Buna “siyaset” diyenler ya sebep sonuç ilişkilerini kuramıyorlar ya da böyle diyorlar ki, mücadelemizin esası gözlerden kaçsın. Biz avukatız. Hukukun üstünlüğünün adi yargılanmanın teminatıyız. Biz milletiz,biz vatandaşız.saldırılar bizi yıldıramayacak. sakın avukata dokunma. Korkmayacağız, susmacağız.