Soysal Kirlenmeye Karşı Çareler Paneli Düzenlendi
Akhisar İlim ve Kültür Vakfınca Sosyal Kirlenmeye Karşı Çareler konulu panel Akhisar Belediye Meclis salonunda düzenlendi. Akhisar Belediye Meclis salonunda düzenlenen panele konuşmacı olarak Eski Çevre Bakanı Rıza Akçalı, C.B.Ü.’’den emekli Tarihçi Öğr. Gör. İsmail Ömer Reisoğlu ve yine C.B.Ü.’’den emekli Eğitimci-Tarihçi Öğr. Gör. Halil Köprülüoğlu katıldı. Açılış konuşmasını yapan Akhisar İlim ve Kültür Vakfı Başkanı Mustafa Çetin “İlim ve Kültür Vakfı Olarak yıllardır halkımıza sunduğumuz hizmetler hepinizce malumdur. En kritik dönemlerde dahi hizmetine ara vermeyen vakfımızın yeni binası birçoğunuzun bildiği gibi Gazi İlköğretim okulunun yanındadır Haftanın belirli gecelerinde halkla iç içe kaynaşarak dayanışma halinde yaptığımız seminer tarzı sohbetlerimizi öğrenci ve gençler ile ilgili eğitici çalışmalar bayanların faaliyetleri ve ilçemizde bir ilk olan al götür,oku getir şeklinde okuma salonumuz,salonda yapılan öğrenciler arası ödüllü yarışmalar, seminerler, konferanslar, paneller hizmet zincirimizin bazı halkalarıdır bunlar. Panelimizin konusu olan Sosyal Kirlenmeye karşı çareler ülkemizin yaşadığı ve hepimizi üzen olaylardan dolayı tesbit edilmiş bir konu değildir, bu tür olaylara her dönemde rastlanmaktadır. Bizi birbirimize kenetleyen Din, Vatan, Bayrak birliği başta olmak üzere sarsıldığı görülen ancak yüreklerden kaybolmayan sevgi, saygı, merhamet ve yardımlaşma gibi duygular yok olmadığı müddetçe bu millet her zaman olduğu gibi bu gün yaşanan acı olayları da inşallah atlatacaktır. Ancak görmezlikten gelemeyeceğimiz bir hakikat vargizli mihraklar tarafından yıllardır bilhassa İslam ülkeleri ve bilhassa da ülkemiz insanları için yıkım planlarının uygulandığı bir gerçektir. İnsanın bozulmasıyla aile ,ailenin bozulmasıyla toplumun bozulacağı kaidesiyle hareket ediyorlar.Ne yazık ki nasibimizi fazlasıyla alıyoruz, ama sosyal yapının temeli çok şükür ki sapa sağlam. Çünkü dayandığı kaynak hiç kimsenin kirletmeye cüret edemediği ve edemeyeceği Kutsal Kitabımız Kur’an, ilk nazil olduğu andaki safiyetiyle bizim onu kucaklamamızı bekliyor” dedi. Panelde konuşan Eski Çevre Bakanı Rıza Akçalı, Seküler aydınlar, yeni beliren burjuva sınıfı ve Protestan âlimlerin üçlü ittifakıyla yapılan bir devrim. Feodal kilisenin karanlığına karşı bilimin aydınlığı ve kapitalizmin zaferiyle sonuçlanan bir devrim. Aydınlanmacı Batı, bu zaferi evrensele taşımak için modernleşme projesiyle bütün dinlere karşı cihat ilan etti. Sözde geri kalmış toplumları ya işgal ederek ya da içten fethederek seküler dönüşümle modern yapmaya çalıştı. Ortaçağda Kilisenin tahakkümü altında ezilenler iktidarı ele geçirince kutsala karşı topyekûn bir savaş açtı. Akıl ve bilimle çelişen dini (Hıristiyanlık ve Yahudilik), siyasetten ve sosyal hayattan ayırmak için büyük mücadele verdi. Dine dayalı ahlak anlayışını Kant’çı salt akla dayalı ahlakla ikame etti. Serbest piyasa kapitalizmiyle, sistemiyle herkese dünyevi cennet vaat etti. Tanrı’nın ölümünü ilan edip, insanların nazarlarını bu cennete çevirdi. Bilim ve sanayi devrimiyle inanılmaz güç kazanan modern Batı, geri kalmış toplumlara yöneldi. Modernleşme projesiyle onları medeni yapmaya kalkıştı.Teknoloji ve seküler bilimle bireyselliği, tüketim kültürünü, hazcılığı ihraç etti. Yanında sosyal, psikolojik ve ahlaki sorunları eşantiyon verdi. Ne var ki, insan modernleştikce insaniyetini ve saadetini kaybetti. Ahlaki değerleri alt üst oldu. Stres ve depresyonlar modernlikle özdeşleşti. Boşanmalar, evlilik dışı doğumlar, uyuşturucu kullanımı, intiharlar patladı. Paradoksal şekilde, modern insan, kapitalist dünya cenneti içinde manevi bir cehennem yaşamaya başladı.Modernite marazları siyasi reçeteyle şifa bulmaz. Yapısal çözüm ise, alternatif bir paradigmaya dayalı yeni bir medeniyet inşasıyla mümkün olur. Nitekim, 2012’de İngiltere’deki Royal Society uzman bilim adamlarıyla mevcut paradigmanın iflasını ilan etti. Alternatif bir paradigmaya şiddetle ihtiyaç olduğunu söyledi.
İslami değerlere dayalı alternatif medeniyet, yasa ile değil,ancak ilim, irfan, kültür ve sanatla kurulabilir. İslamiyet’in hakiki insaniyet olduğu ancak bu şekilde tüm dünyaya gösterilebilir.Bunun yolu Bediüzzaman'ın ifadesiyle nur göstermektir.
Sivil, gönüllülük ve müsbet hareket üzerine kurulmuş bir hizmet metodu olan Gönül İslam”ı İslam’ı bir iman inkılâbı olarak görür. Gönüllerde sağlanan hâkimiyet olarak algılar. Ontolojik olarak, hidayetin sadece Allah’tan geldiğini bilir. Peygamber dahi olsa başkalarını hidayete erdiremeyeceğine inanır. Hidayeti bireyin özgür iradi tercihinden sonra Allah’ın kalbe verdiği nur olarak tanımlar. Hürriyeti imanın olmazsa olmaz şartı bilir. İstibdadın her türlüsünü imana engel gördüğü için reddeder. Gücü değil, hukuk ve adaleti önemser. Devlete değil, bireyin hukukuna kutsiyet atfeder” dedi. , C.B.Ü.’’den emekli Tarihçi Öğr. Gör. İsmailÖmer Reisoğlu ve yine C.B.Ü.’’den emekli Eğitimci-Tarihçi Öğr. Gör. Halil Köprülüoğlu da geniş olarak sosyal kirlenmeye karşı çareler konusunda bilgi verdi. Yaklaşık 3 saat süren panel sonunda konuklara çiçek takdim edildi.