Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliğinin Antalya’da düzenlediği, 3 gün süren “Küresel Isınma ve Kuraklıkta Mücadelede Su Kullanıcı Örgütleri ve Modern Sulama Sistemlerinin Önemi Sempozyumu” sona erdi.
Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliğinin Antalya’da düzenlediği, 3 gün süren “Küresel Isınma ve Kuraklıkta Mücadelede Su Kullanıcı Örgütleri ve Modern Sulama Sistemlerinin Önemi Sempozyumu” sona erdi. 3 sayfalık Sonuç Bildirgesi’ni (TÜS-KOOPBİR) Genel başkanı Halis Uysal okudu. Halis Uysal, KÖY KOOP Genel Başkanı Yakup Yıldız, Çukurova Sulama Birliği Derneği Başkanı Faruk Umar, Kartalkaya Sol Sahil Sulama Birliği Başkanı Mehmet Ergücen’in imzaladığı “Sonuç Bildirgesi” Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar ve tüm Milletvekillerine yollanacağı açıklandı.
Sempozyum’un son gününde Sonuç Bildirgesi hazırlanıp okunmadan önce Toprak Reformu Genel Müdür Yardımcısı Metin Türker’in başkanlık yaptığı panelde, Tarım Bakanlığı Sulama Dairesi Başkanlığı Şube Müdürü Ali Çağlar Çelikcan, Tarım Bakanlığı Baş Kontrolörü Hüseyin Yavaş, D.S.İ. Şube Müdürleri Gürkan Demir ve İhsan Boz sunum yaptılar. Toplantıya katılan kooperatif üyelerini sorularını yanıtladılar.
TÜS-KOOPBİR Genel Başkanı Halis Uysal’ın toplantıya katılanlara hazırlanan sonuç bildirgesinin tam metni.
SONUÇ BİLDİRGESİ
Sempozyuma katılan 620 sulama kooperatifi ,sulama birliği başkanı ve yöneticisi ile davetli uzman konuklar,kamu kurumu yöneticileri tarafından yapılan sunumlar ve açıklamalarda aşağıda belirtilen konulara vurgu yapılmıştır.
Ülkemiz yarı kurak bir iklim kuşağı içinde yer almaktadır . Son dönemde belirli aralıklarla yaşanan periyodik kuraklıklar iklim değişikliklerinin de etkisiyle daha sık görülmeye başlamış ve bu yıl da zirai üretimimizi %20 oranında düşürmüştür.
Bu durumdan en çok etkilenen çiftçilerimizdir. Çiftçilerimizin bu dönemleri en az zararla atlatabilmesi için alınması gereken önlemlerin başında suyumuzun iyi yönetilmesi ve "su güvenliği"mizin sağlanması gelmektedir. Su kullanıcı örgütlerinin yasal ve yapısal sorunları çözülmeden ve kurumsal yapısı hızla daha etkili ve verimli duruma getirilmeden su ve toprak kaynaklarımızı sürdürülebilir olarak yönetemeyiz.
Sulama kooperatiflerimizin merkez birliği bağlantıları eksik olup bölge birlikleri ve merkez birliği mali kaynak yetersizliği içindedir.Bu durum kooperatiflerimizin daha kurumsal bir yapıya kavuşmasını,daha iyi yönetilmesini ve daha etkin bir şekilde hizmet üretmesini engellemektedir.
Sulama Birlikleri ve Sulama Kooperatifleri tüm ülkelerde tarımsal sulama gibi stratejik bir konuda büyük önem taşımaktadır.Bu nedenle su kullanıcı örgütlerinin su yönetiminde etkin bir rol alması gerekir.Ancak ülkemizde son dönemde su kullanıcı örgütlerinin yerine yeni arayışların bulunduğu endişe ile izlenmektedir.
Sempozyumumuzda ülkemizdeki sulama politikaları ve su kullanıcı örgütlerinin sorunları konusunda aşağıdaki konular öne çıkmıştır;
(3) Su yönetimi yüksek kurulu toplantılarına konuyla ilgili bakanlar ve kamu görevlileri ile Sulama Birlikleri ve Sulama Kooperatifleri ,özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerin temsilcileri davet edilebilir.
Sempozyumumuz TBMM' ine sevk edilmek üzere olan "SU YASASI TASARISI'nı özel bir gündemle ele almış ve bu konuda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır.
Ülkemizde Su Yönetimi katılımcı anlayıştan uzak bir şekilde yeniden düzenlenmektedir.
Bu konuda şimdiye kadar birçok olumsuz örnek ortaya çıkmıştır.
2013 yılında yayınlanan " Havza Yönetim Heyetlerinin Teşekkülü, Görevleri, Çalışma Usul Ve Esasları Hakkında" ki Tebliğ'de Sulama Kooperatifleri Havza Yönetim Heyetlerinin asil üyesi olarak değil de Havza Yönetim Heyeti Başkanınca "gerek duyulduğu takdirde" çağrılacak bir kuruluş olarak değerlendirilmiştir.
Bunun yanısıra 4 Temmuz 2014'de yayınlanan Ulusal Havza Yönetim Strateji'sinde su kullanıcı örgütlerinden hiç söz edilmemiş olması sadece biz çiftçiler için değil tüm ülkemizin geleceği için endişe vericidir.
Su Yasasında da su kullanıcı örgütlerinin ismi yer almamaktadır.
Yasada ve uygulamalarda Sulama Birliklerine etkili bir yer vermeyen ve Sulama Kooperatifleri'ni tamamen dışlayan bir su yönetimi ;
Ülkemizdeki sulama birlikleri ve 2500 sulama kooperatifi üretim, istidam,göçü önleme gibi birçok alanda ülkemizin gelişmesine ve kalkınmasına çok önemli katkılar sağlamaktadır.Bu nedenle sulama kooperatifleri ve sulama birliklerinin yaşadığı sorunlardan bir an önce kurtarılması ve Su Kaynakları Yönetim zincirinde etkili bir şekilde yer alması gerekmektedir.
Aksi taktirde yeraltı ve yerüstü sularımızın verimli kullanılması sadece sözde kalacak ve bunun olumsuz etkilerini tüm ülke olarak yaşamak zorunda olacağız.
Ülkemizdeki verimli su kullanımını teşvik etmek için bütüncül ve sürdürülebilir bir politikaya ihtiyaç vardır. Bu kapsamda çiftçinin tarımsal girdilerinin çiftçi üzerindeki yükü azaltılmalıdır. Çiftçinin ürününün gerçek ekonomik değerine satılması için gerekli tedbirler alınmalıdır.Su kullanıcı örgütlerinin ve sulama kooperatiflerinin kurumsal yapısı hızla güçlendirilmelidir.
Su Yasası taslağının TBMM 'deki görüşmelerinde su kullanıcı örgütlerinin havza yönetim ve su tahsis kurullarında daha etkin yer alması için gerekli değişiklikler yapılmalıdır. Aksi taktirde bu yasa AB su çerçeve direktifinin ana temalarından birisi olan "KATILIMCI YÖNETİM " anlayışından çok uzak kalacaktır.
Çiftçilerimizin daha da yoksullaşmaması ve ülkemizin küresel ısınma tehdidi altında açlıkla karşı karşıya kalmaması ve suyumuzun verimli kullanılması için bu Sempozyumdaki görüş ve önerilerin dikkate alınması gerekmektedir.
Sempozyumdaki görüş ve öneriler doğrultusunda hazırlanan bu SONUÇ BİLDİRGESİNİ başta TBMM 'nin sayın parlamenterleri olmak üzere diğer ilgili tüm kurum ve kuruluşların ve kamuoyunun bilgilerine sunarız.